26 Haziran 2016 Pazar

SEBOREİK DERMATİT HİKAYEM


            Merhaba değerli dostlar. Bendeniz, 14-15 yaşından beri 6 yıldır bu illet hastalığı çekmekte olan, ve sanırım bir ömür boyu da çekecek olan dertli kardeşinizim.

                Her şey, bir yaz gecesi kafamın aşırı derece kaşınmasıyla başladı. Aman Allah'ım, kaşı kaşı kaşı kaşı... neredeyse kafamın derisini yüzecektim. O güne kadar kafamda hafif kepeklenmeler olup geçmişti, ancak ilk kez bu denli kepek istilasına uğradım. İşin en hazin yanı ise, saçımı her tarayışımda en az 100 tel dökülmeye başlamıştı. O güne kadar saç dökülmesi nedir bilmezdim, üstüne üstlük son derece kalın telli ve aşırı gür siyah dalgalı saçlara sahiptim...

               O geceye kadar, haftada 2 kez banyo yapar ve 2 kez dalan sabunla 1 de sıradan herhangi bir şampuanla saçımı yıkardım. Durumun vahimliğini anlayasıya kadar da, seboreik olmama rağmen bu düzenden vazgeçmedim. Seboreik Dermatit başlayıp ilerledikten 2-3 ay sonra, sağlık ocağına gittim ve doktor bana Ketoral adlı şampuanı verdi. İşte 6 yıldır bitmek bilmeyen saç ürünü arama-bulma silsilem, böyle başladı!

Ketoral denen bu medikal şampuanı bitesiye kadar kullandım. Bittikten sonra da birkaç kutu daha kullandım. Fakat ne yazık ki kepeğimi sonlandıramadığı gibi, saçlarımı da tel tel yaptı. Saç dökülmem sanki daha da arttı. Ketoral'e veda ettim... Sanki ondan daha farklıymış gibi "Konazol" yazdı bu kez sağlık ocağı doktoru!


Ketoral en azından bir ara kepeğimi geçirmişti. (Sonra tekrar nüksetti) Konazol onu bile beceremedi. Tüü sana Konazol!

Lise çağındaydım. Yıllar yılları kovaladı. Aslında çok fazla kafama takmıyordum ama, saçım da kaşınmadan durmuyordu. Kaşınmanın ötesinde benim moralimi bozan, o güzel saç, o güzel o cici saç, o güzeeel.. o siyah gür saçlarımın avuç avuç dökülmesiydi!

İki yıl sonra sabunu bırakmam yönünde telkinler aldım. Küçüklüğümden beri sırdaşım, yoldaşım, temizlik arkadaşım olan sabun; artık benim banyodaki hazin hallerimi uzaktan seyreden eski bir dostum olmuştu.


Bulunduğum ilçedeki devlet hastanesinin Cildiyesine gittim. Son derece gıcık ve baştan savan Uzman Doktor, bana minoxil forte ve adı sanını unuttuğum bir şampuan yazdı. İkisini de almadım. Doktor gülümseyerek, "Stres çok yapıyorsundur, strestendir. Geçer geçer" dedi. Geçmedi. Üstelik son derece vurdumduymaz ve stressiz olan ben için, "streslisin" sözü çok saçma gelmişti.

Bulunduğum ilçenin yakınındaki bir üniversite hastanesine gittim, ordaki doktor da erkek tipi saç dökülmemin olduğuna kanaat getirdi. Buna da seboreik dermatit eşlik ediyormuş. O da minoxil forte %5 yazdı. Üniversiteli yazınca, insan bir şey sanıyor tabi. İnandım, aldım bir şişe minoxil forte.

Kafaya püskürtme şeklinde kullanılan bu ilaç, 6 ay düzenli kullanımdan sonra saç çıkartıyormuş dendi. İnanmıyordum, inanmak istedim. Fakat 20 gün kullandım (kullanmaz olaydım) Hem o kadar kimyasal banyosuna maruz kaldım, hem de SEBOREİK DERMATİT AŞIRI DERECE AZDI! Kafamda kepekler cima edercesine cümbüş halindeydiler. Saçlarım tel tel oldu, bildiğin bakır tel gibi oldu. Daha da fazla döküldü. Yeter ulan! dedim. 50 liraya aldığım minoxili, derhal hayatımdan şutladım.

Yıllar yıllar içinde, değişik ürünler denedim. Sarımsaklı şampuanlar, çeşitli yağlar; zeytinyağı, badem yağı, yağı yağı yağı... Benim gibi kepek sorunu çeken sınıf arkadaşım İsmail, berber amcanın kendisine önerdiği "ZETİON" adlı şampuandan bahsetti.

Eczaneden 3 liraya kolayca temin edilen Zetion süspansiyon şampuan, bir ay haftada 1-2 kez kullanımım sonucu gerçekten de kafamdaki kepeği söküp atmıştı. Kafamda kepek kalmamıştı, ancak saç kalitem düşmüş ve saç dökülmem de durmamıştı...

Kepeğim geçti işte deyip saçımı güçlendirecek şampuanlara döndüğümde kepek yeniden azmaya başladı. Ben de kepek azdıkça Zetion kullandım. Bir müddet sonra Zetion etkisini yitirmişti artık...

(La Roche Posay soykası)

Gazi Üniversite Hastanesinin Cildiyesine gittim, bana ilk önce La Roche Posay'ın, aşırı derece pahalı iki şampuanını yazdı. Yanlış hatırlamıyorsam 70-75 liram gitti. Allah kimseyi bu hallere düşürmesin. Çok para kaptırdım, çok! Biliydim böyle olacaanı, ayfon 5 alırdım!

Size tek önerim, La Roche Posay falan kesinlikle almayın, kesinlikle! Paranızı çöpe atmayın! Asla işe yaramıyor. Hatta kaşıntıyı arttırıyor. Yazık o paraya.



Saçımı güçlendirmesi için doktor, Vichy'nin kırmızı kutulu şampuanını ve de Telovium vitamin takviyesini kapsul yazdı. İkisini de devlet karşılamıyordu, vitamin takviyesinin kutusu 80 liraydı ve 1 aylıktı. Kapsülle birlikte Vichy'nin kırmızı şampuanını da kullandım. Kepeğime faydaları olmadı ama, saçım birazcık canlandı. Yalan yok.




Artık lise bitmişti, üniversiteliydim. Bu saçımdaki kepek illetine rağmen, sevdiğim kıza kendimi beğendirebilmiştim. Bu bile benim stresimin geçmesine sebep olmadı. Kepeğim ve saç dökülmem arttı. Artık şakaklarımda ve saçımın genelinde ciddi oranda azalmalar ve açılmalar vardı. Nice otacı yolu yordamı denedim. Web seyyahındaki tedaviyi denedim, ne görsem denedim. Aslında hikayemi çok uzatmaya gerek yok. Her bir konuyu ayrı ayrı irdeleyeceğim.

Bütün bu hikayemden çıkardığım ders şu:

Saçım dökülmüyor diyorsanız, içeriğinde selenium sulfat olan Head and Shoulder Intensive Treatment ve Vichy Yeşil Kutu, ya da Zinc Pyriton içerikli şampuanlar kullanın. Çok sık kullanmamaya özen gösterin, çünkü bu maddeler saçın kalitesini ve saç derisinin düzenini bozuyor.

Kişisel tecrübem; Vichy Yeşil kutu saçımın seboreik belasını 1,5 HAFTADA çözdü! Kafamda tek bir kepek, kaşıntı falan kalmadı. Şaka gibi!
Kişisel hezimetim; Vichy Yeşil kutu, saç dökülmem de olduğu için saçımı iyice döktü, saçımın yağ dengesini mahvetti, saçım aşırı dökülmeye başladı ve saçlarım tam anlamıyla bakır tele döndü. Vichy'den başka Prozinc gibi içeriğinde zinc pyrithione olan şampuanlar da saçımı bakır tele çeviriyordu.

Yani kepekten kurtulmak istiyorsanız, saçınızın kalitesini feda edeceksiniz, saçıma bir şey olmasın diyorsanız kepeğe kaşıntıya katlanacaksınız.

Aslında kilit nokta şu; alışmak ve kafaya takmamak. Bugünlerde ESKİ DÜZENİME GERİ DÖNDÜM! Yani hikayeyi başa sardım. 2 sabun + 1 şampuan. 

1) Doğal Defne Sabunu (Antakyadan gelme, Şenköyler marka) 2 kez yapıyorum, kafamı bir güzel temizliyor oh gıcır gıcır. ( Sabunu bıraktıktan sonra, şampuanlar saçımda köpürmez olmuştu. Saçımı hiç bir şampuan adam gibi temizlemiyordu. İllallah ettim sabuna döndüm!)

2) Head And Shoulders şampuanı. Bu şampuanı illa tavsiye etmiyorum. Zamanında sadece Head and Shoulders ile yıkanıyordum, fakat saçımı hiç iyi yapmadı. Kepek de geçmedi. Kir de götürmüyordu. Yağlılık da cabası. ANCAK; 2 defa sabun yaptıktan sonra, elime azzıcık şampuan döküp saçımda köpürtünce çok güzel oluyor.

Sonuç: Hala kafamda ufak-tefek kepekçikler var, ara ara tatlı tatlı kaşınırlar. Ama UMRUMDA değil. Hayat devam ediyor, umrumda olmaması ve kendimce bir DÜZENİ oturtmuş olmam stresimi son derece azalttı.

Siz de, ikide bir şampuan değiştirip "hangi şeyi kafama sürsem, ne yapsam, ne etsem" çelişki ve bocalamalarından kurtulup kendinize bir yol çizin ve hayatınıza artık devam edin. Çünkü bu kısmen de genetik. Bütün bu konuları ayrı ayrı bloğumda işleyeceğim. Umarım faydalı bir içerik olmuştur.

Özet: Pahalı kepek şampuanlarına para vermeyin.

9 yorum:

  1. İletişime Gecrbilirmiyiz

    YanıtlaSil
  2. Merhaba
    yazılanlar nerdeyse birebir benim hayatımdan alınma buraya minoksil araştırması yaparken düştüm ve çok şükür büyük bir hatadan döndüm.

    Bu durum genetikmi tartışılır ama bence değil kendi hayatıma baktığımda sonradece stressle dolu sınav okul gecek iş ekonomi v.b v.b

    Vichynin yeşil kutulusu 15 20 üründen sonra kullanmıştım ve kesmişti saçlarım çıkıyordu 1 tel bile dökülmüyordu tam 3 ay boyunca ince teller hariç zorlamama ragmen dökülmüyordu taki aq.dugum misafırleri gelene kadar ben 3 günde bir yıkama yapardım saçlarım yağ fıcısı gibi olurdu inanın uzaktan gören briyantin kutusunu kafama boşaltmışım gibi bakıyordular o derece ama dökülme sıfırdı bu misafirlerden dolayı yıkama olayı 4. güne kaldı bende bişi olmaz 1 günden bişi olmaz dedim demez olaydım ondan sonra bir döküldü bir döküldü o gün bügündür durmadı , durduramadım.

    Tekrar başladım v.b başka başka pahalı ürünler v.b kulandım nafile eskisi gibi olmadı işin kötü yani saç çok çok sönük ve cansızlaşşıyor biçimsiz oluyor şekil veremiyorsunuz öyleee.

    Bunu anlatmamın sebebi belki birilerine yardımcı olur hemde bu sebo zimbirti dökülme tipinin genetik olduğunu düşünmüyorum.
    Buraya kadar okuyanlara tavsiyem hiç mi hiç takmayın kaderinize razı olun ekonomik durumunuz iyise ve dökülme sonuçu tip olarak kendinizi rahatsız hissediyorsanız kesin çözüm saç ektirirsiniz ama genelde saçı dökülenler ve dökük olan insanlara ayrı bir karizma katıyor bu yüz hatlarınız tipinize bağlı ama çoğunlukla yakışıyor en azından saçlı halleri ile kel hallerini kiyas edince fena değil dedirdiyor. En azından kendinizi böyle avutabilirsiniz.

    Son olarak youtube'ta izlediğim bir kaç video ile bu sebo zımbırtı hastalıgını yüzde yüz eğil ama yüzde 95 96 ya kadar azaltıgını ve uzun süredir kontrol altında tuttuklarıyla ilgili bir kaç youtuber a rasladım. Revigen denen bir şampuan var bunun mütüş etki ettiğini ilk bir iki yıkamada etki ettiğini söylüyorlar takviye olarak kullandıkları başka şeylerde var. Ben daha fazla uzatmayayım.
    Herkese geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
  3. OTACI OTAL sabun ile seberoik dermatitten kurtuldum. bu illetten muzdarip herkese tavsiye ederim. bana dua edersiniz :)

    YanıtlaSil
  4. merhaba yüzünüzde gözlerin altı ve kulakların arkasında kızarıklık soyulma varmıydı.varsa oda mi yıllarca devam etti acaba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. korkmayın o bölgelere tırnak atmayın kaşımayın hatta dokunmayın doğal bir nemlendirici sabunla yıkayın sonra nemlendirici şeyler sürün krem ya da tereyağı veya hindistan cevizi yağı çay ağacı yağı gibi ALLAH'a güvenmek lazım yardım istemek lazım her derdin çaresi ALLAH'dır korkmayın tevekkül edin iyileşirsiniz İNŞALLAH

      Sil
  5. arkadaşlar eğer her yıkayışta 100-200 tel saçınız dökülüyorsa muhtemelen (selenyum sülfit)'li şampuan kullanmıssınızdır bu saçı mahvediyor ama kepeği yok ediyor ben bunu kullanmadan ayda 1 tel saçım bile dökülmezdi bunu kullandıktan 1 yıl sonra saçlarım mahvoldu bir türlü saç dökülmesini dizginliyemedim en son bi çare buldum kafanıza tereyağı sürüp bir gece yatın sabah doğal sabunla yıkayın dökülme duruyor hafada 2 kere yapın şimdilik bulduğum çözüm bu sıkıntılı bir durum ama kel kalmaktan iyidir hem bu durum keğeğide kesiyor yani eğer tereyağ bulamazsanız hindistan ceviziği yağı zeytin yağı fındık yağı gibi şeyler sürün çünkü bunlar nemlendirici özelliğe sahip mantar'ı engelliyorlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ayrıca doktorlarla uğraşmayın onlar da bir şey bilmiyor gidip pahalı kozmetik ürünlere para vermeyin doğol yollar hem daha ucuz hem daha sağlıklı hem daha işe yarıyor

      Sil
  6. yüzde ki kızarıklık için eczanelerden TEMETEX FORTE MERHEM alıp kullabilirsiniz çok iyi geliyor

    YanıtlaSil
  7. Acil iletişime geçmemiz lazım görüyorsan lütfen döner misin?

    YanıtlaSil

Seboreik Dermatit Nedir?

Seboreik Egzama. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Yükselen Gönderiler

Bütün Yazılar